Ve yine haftalık Pazar yazısı ile karşınızdayım….
Bu hafta hayatın içinde denk geldiğimiz pek de kolay olmayan süreçlere ve onları nasıl karşıladığımıza odaklanmak istedim.
“Pek de kolay olmayan süreç” tanımı herkes için farklı olabilir: Sağlık sorunları, sevdiklerimizin yaşadığı zorluklar, hayal kırıklıkları, ekonomik sıkıntılar, haksızlıklar, başarısızlıklar gibi gibi.
Ve pek tabi ki de herkesin zorlukları karşılama dayanıklılığı ve şekli farklı olabilir. Yine de ve iyi ki de böyle süreçlerde bir nebzede olsa iyi gelen, destek olan bir çok sistem, araç ya da uygulama var. Bunları sizler için derledim:
- Öncelikli olarak başımıza her ne geldi ise onun duygusunu kabul etmek: Öfke, üzüntü, hayal kırıklığı, endişe hiç fark etmez hangi duygu olursa olsun o duygu yokmuş gibi davranmak, hep güçlü görünmeye çalışmak uzun vadede bizlere iyi gelmiyor maalesef. Her ne kadar zor olsa da belki de bazen şartlar bir süre güçlü durmayı gerektirse de gerçek duygularımız ile yüzleşmek ve onun içimizden geçmesine izin vermek bu süreçteki en faydalı uygulamalardan biri.
- Yalnız olmadığımızın farkında olmak: Başımıza gelen her ne ise bu bir gerçek ki ilk defa ya da sadece bizim başımıza gelmedi. Yaşadığımız olaylar çok insani ve de bir çok kişinin de deneyimlediği süreçler. Ve asla YALNIZ DEĞİLİZ!!! Bizim ile benzer süreçlerden geçen insanları araştırmak, onların hikayelerini dinlemek ve tecrübelerinden ilham almak çok kıymetli. Tabi ki buradaki önemli nokta bu kapsamda araştırdığımız insanların kapsayıcı, yol gösterici, çözüm odaklı ve ilham verici kişiler olması. Aksi takdirde sizin de tahmin edebileceğiniz gibi sürekli şikayet eden, kendini sürekli başına gelen olaylar silsilesi ile tanımlayan ve sürekli kurban psikolojisinde olan insanlar faydadan çok zarar verme durumunda oluyorlar.
- Bize iyi gelen şeylerin listesini önceden hazırlamak ve bu listeye acil durumlarda hemen ulaşabilmek: Kendimizi iyi hissederken iyi şeylerden bahsetmek çok daha kolay iken zorlu süreçlerde bunları hatırlamakta zorlanabiliyoruz. Bu nedenle “İYİ GELEN ŞEYLER LİSTESİ” ni önceden çalışmış olmak çok faydalı bir araç. Kendi listemden bir kaç örneği sizler ile paylaşmak beni çok mutlu eder: Kitaplar, çocuklar, tüylü canlar, doğada vakit geçirmek, yürüyüş yapmak, meditasyon, yoga, pilates, uzun zamandır bekleyen işleri toparlamak, ev işi yapmak (kendi adıma ilginç bir örnektir bu madde, normalde çok seve seve ev işi yapmayan ben, zorlu süreçlerde ev işlerini bir terapi aracı gibi kullanabiliyorum =))), iyi gelen müzikler, iyi gelen filmler, iyi gelen insanlar (ki bu örneğe daha detaylı bakacağız)
- Bize iyi gelen insanlar ile vakit geçirmek: Niyetine, enerjisine, sevgisine inandığımız “o güzel insanlar” o kadar kıymetli ki. Artık hepimizin bildiği gibi çevremizdeki 5 kişinin ortalamasıyız hele ki pek de kolay olmayan süreçlerde o güzel insanlara, onların yaklaşımına, bakış açılarına çok daha fazla ihtiyacımız oluyor. Bu insanlar illa ki de eş, dost, akraba, tanıdık olması da gerekmiyor. Belki bir yazar, belki daha iyi bir dünya için emek veren bir kişi, belki de eserleri ile ilham olan bir sanatçı olabilir. Yeter ki biz o insanları araştırmış ve güzel insanlar listemize önceden eklemiş olalım.
- Yardım ve destek isteyebilmek: Bu hayatta her şeyin üstesinden her zaman da tek başımıza gelebilmek çok mümkün ve de gerekli değil. Böyle durumlarda yardım isteyebilmek, destek alabilmek, ben burada tıkandım ilerleyemiyorum diyebilmek o kadar güçlü bir duruş ki. O kadar kendimiz ile barışık olabilme hali ki. Hem yakınlarımızdan hem de profesyonellerden destek alabilme ve buna alan açabilme artık dayanıklılık için olmazsa olmazlardan. Bunu zayıflık ya da yetersizlik gibi görme eğilimi artık yerini öz farkındalığı, öz saygısı ve öz şefkati için emek veren gerçek öz güveni yüksek insanlara ait bir yaklaşım olarak karşılanıyor.
Daha da sayfalarca yazmak istediğim bu konuya şimdilik kısa bir mola verip sizleri fark ettikleriniz ile baş başa bırakmak istiyorum.
Ve lütfen sizler de kendi yöntemlerinizi benim ile paylaşıyor olunuz. Çünkü birlikte BAŞKA BİR DÜNYA MÜMKÜN…
Sevgilerimle
Uğur Eroğul